Sahil Restaurant - Urla
Bir yerin müdavimi olmak çok kişisel bir şey. Herkesin hayatında muhtemelen bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar müdavimi olduğu yer vardır ve hiçbir şeye değişmez onları. Mekânın sahibiyle, işletmecisiyle, garsonuyla ahbaplık kurar, köpeğinden kedisine her bireyi tanır, saat kaçta giderse gitsin masasının -hatta kimi zaman rakısının dahi- hazır olacağını bilir, göğsünü gere gere arkadaşlarını götürür, neden ne kadar isteyeceğini bilir, küçük ikramlarla karşılaşır, anı üstüne anı katar...
Sahil Restoran'a gitmeye başlayalı belki 10 seneden fazla süre geçti. Ve 10 senedir hiç çizgisini bozmadı burası. Her gittiğimde hep aynı tadı, aynı kaliteyi ve güleryüzlülüğü buldum. Yerinde de saymıyor üstelik. Bugün bile farklı seçeneklerle hâlâ beni şaşırtmayı başarabiliyorlar. O yüzden "Her zamankinden dostum" demek yerine, meze seçmek için vitrine bir göz atıyorum mutlaka.
Bu arada daha önce Urla iskeleye gitmemiş olanlar için küçük bir not, manzara muhteşem! Yazının başındaki fotoğraf, oturduğum masadan çekildi. Sanki bir tablonun içindeymiş gibi, masanızda bir demet nergis, ayağınızın dibinde deniz, sakin sakin rakı balık yapmak... Ne bir müzik var ne de kuru gürültü. Sadece güneşin batışının anlatılmaz dinginliği...
Burada yiyeceğiniz her şeyin lezzetli ve hakkıyla yapılmış olacağına emin olabilirsiniz. Benim favorilerim arasında ise şunlar var:
Kalamar: Mekânda bizim şu hayatta yediğimiz en iyi kalamarlardan birini yapıyorlar. Taptaze ve yumuşacık. Genellikle kalamar tava sipariş ediyoruz. Nerede kalori, orada güzellik. Ancak ızgara baby kalamarları da oldukça lezzetli.
Kidonya/İstiridye: Bu arkadaşın tam hangisi olduğuna karar veremedim. İşletmeci kendisini "istiridye" diye çağırdı, garson ise kidonya olarak hitap etti. Hz. Google'ın ise kafası karışıktı. Daha önce istiridyelerle olan kötü maceralarımdan ötürü ise ben cahildim. Ancak burada yemeğin özü değil, sosu önemli sanırım. Bu lezzet bombasını ekmek kırıntısı, sarımsak, maydonoz ve tereyağı ile birlikte fırında kendi suyunda pişirmişler. Şiddetle denemenizi tavsiye ederim.
Levrek dolma: Kremalı bir şekilde ara sıcak olarak getiriyorlar. Ama porsiyonu çok büyük. Yine de fotoğraf çekemeden yiyip bitirdik. =)
Erişte: Deniz mahsullü, bol tereyağlı ve kremalı erişte. Restoranın spesiyallerinden. Mutlaka denemelisiniz.
Vantuzlu: İsli ahtapot bacağı oluyor kendileri. Soğuk servis ediliyor.
Sıcak ot tabağı: Tamamen legal. Hafif acılı yapıyorlar, tadından yenmiyor.
Mantarlı şevketi bostan kavurma: Bunu da hafif acılı yapıyorlar. Benim için şevketi bostanın en makbulu yoğurtlu ve tereyağlı olanı. Ama o başka bir mekânın yemeği. Fakat şevketi bostan seviyoranız, kesinlikle bu tabaktan pişman olmazsınız.
İskender: Tabii ki bildiğimiz iskender değil. İzmirlilerin iskenderle işi ne? Şevketi bostan, levrek, yoğurt ve tereyağının biraraya geldiği bir lezzet.
Enginar sapı: Bildiğiniz sap. Ama kütür kütür güzel gidiyor. Çiğ çanak çeşitli salataların içinde yemiştim ama sapını ilk kez yedim. Ferahlatıcı bir tadı var.
Kerevit: Mevsiminde denk gelirseniz mutlaka yiyin. Ancak sevgilinizle ilk buluşmadaysanız yemeyin tabii, sonra yağlar akacak kollardan falan...
Kum midyesi çorbası: Tazmanya canavarı gibi sipariş vermeyecekseniz başlangıç olarak deneyebilirsiniz. Kereviz saplarıyla pişirilmiş, çok lezzetli.
Biber tarator: İsmi yoğurtlu bir mezeymiş gibi çağrışım yapsa da, değil. Domates, sarımsak ve acı biberi tavada çeviriyorlar ve içine biraz da sirke koyuyorlar. Acı seviyorsanız, go for it.
"Benim balık restoranında ıvır zıvırla işim olmaz, balık yerim rakımı içerim" diyorsanız, balıkları taptaze ve pişirme ayarını çok iyi tutturuyorlar. Geçenlerde dil balığı ızgara yedik, üstüne de maydonozlu bir sos yapmışlar, tadı gerçekten enfesti. Yanına da bol rokalı ve naneli güzel bir salata... Zaten kötü salata yapan balıkçıya rastlamadım, loncaları falan mı var, sırları nedir acaba?
Tatlı olarak ise meyve ve karışık tatlı tabağı (sakızlı muhallebi, iyice karamelize olmuş ekmek tatlısı, ayva tatlısı, haşhaşlı, hoşmerim) getiriyorlar. Özellikle haşhaşlı ve hoşmerim masada çok sükse yapıyor. O kadar yemekten sonra biz hiç cesaret edemedik ama yan masalarda çikolatalı sufle sipariş edenler de görüyorum.
Hesap derseniz, bu kadar yemeği sipariş edince cüzdanı bırakacağım diye korkmanıza gerek yok. İçki dahil kişi başı genelde 100-120 TL gibi bir fiyat ödüyorsunuz.
Bir gün gelirseniz bana da merhaba demeyi unutmayın. =)
Sahil Restaurant